BİLİM
YAZARININ SORUMLULUĞU
Dr. Umur Gürsoy
Clint Easwood, kendi yönetmenliği ile
ilgili bir belgeselde anlam olarak şunları söylüyordu: “Eğer iş kendinize aitse
başarısız olursanız sonuçlarına sadece kendiniz katlanırsınız, ama işi bir
başkası adına üstlenmişseniz, sonuçları sizden başkalarını da ilgilendirir ve altından
kalkmanız çok zordur, çünkü sorumluluğunuz daha büyük olur.”
Sabah sabah, dinlediğim bu cümleler,
bana bilim metinlerinden derlemeler yapan biz bilim yazarları ve bilim
gazetecileri ile araştırma, bilimsel rapor ve bilimsel derleme, eleştiri, görüş
gibi her türlü bilimsel metin yazarının sorumluluğunu düşündürdü. Zira, Türkiye
Halk Sağlığı Bilim topluluğu içinden henüz bilim insanı özelliğini kazanmamış
birkaç bilimci belki de Türkiye Halk Sağlığı Tarihinde bir ilk değilse de bir
ikinci ve üçüncüyü gerçekleştirerek bir Çimento fabrikası ve bir termik
santralın ÇED raporuna şirket tarafından talep edilen birer değerlendirme
raporu yazdılar. İlki ise çok daha eski ve
bilgisiz olduğumuz yıllarda olan Çernobil Nükleer Felaketinin Türkiye’ye
etkileri ile ilgili ve sonuçları 2006 yılında açıklanan katılan Karadeniz Bölgesi
Kanser ve Kanser Risk Faktörleri Araştırması bileşenlerinden “Hane Halkı Kanser
Riski, Hastalık Yükü ve Kanser
Farkındalığı Araştırması”nı yapan halk sağlığı
bilimcilerine aittir. Ama beni en çok üzen, bu sorumsuzluğa karşı bilim
topluluğunun suskunluğu ve ilgisizliği ve önemsemezliği; hatta sorunu önemseyip
uzmanlık derneğinin yönetimine bir etik kurul, bir disiplin kurulu kurması ya
da soruşturma açması önerisi ve talebi yapan birkaç bilim insanının neredeyse linç
suçlaması ile karşılaşmalarıdır. Yani halk sağlığı bilim topluluğumuzu
oluşturan emekli olanlar hariç 240 akademisyenin büyük çoğunluğu: “icat çıkarma” demektedirler (yapılan
bir insan gücü planlamış araştırmasına göre 2012-2013 eğitim öğretim yılında
tıp fakülteleri halk sağlığı anabilim dallarımızda toplam 114 profesör, 70
doçent, 43 yardımcı doçent, 12 öğretim görevlisi2012-2013 eğitim öğretim
yılında tıp fakülteleri halk sağlığı anabilim dallarında toplam 114 profesör,
70 doçent, 43 yardımcı doçent, 12 öğretim görevlisi vardır).
Neyin ve kimin ahlâklı ve etik olduğu
insanlık düşüncesi kadar eskidir. Hemen hemen bütün dinler ve öğretilerin en
büyük amacı ahlak sözcüğü ile sembolize ettiğimiz insani kurallar bütününü tüm dünyaya
yaymak ve insanlığa kabul ettirmektir. İnsan düşüncesi ve bilimsel buluşlar
geliştikçe, eski kurallara eklemeler yapılması gerekmiş; İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi’nin üzerine eklenen çevre hakları ve çocuk hakları gibi pek çok yeni
bildirge ve çevre koruma anlaşması ve de uluslararası sözleşme ve yasalar kabul
edilmiştir.
İnsanlar, uymadıklarında
cezalandırılacakları kuralları hukuk metni yapmış ve mahkemeler kurmuşlar, daha
hafif olduğu düşünülen kuralsızlıkları ise kimi toplumsal ve mesleksel ahlâk
kuralları koyup söz ve davranışları ile kınamaya gitmişlerdir.
Bir konuya verilen önem onu meslek
eğitimi içinde yer vermekle başlayıp yasalaştırmaya kadar gider. Toplumdaki
çıkar grupları içinde birisinin ahlâkına uygun gelen başka bir grubun ahlâkına
uygun gelmeyebilir, ama bilimsel meselelerde bu konu bilimin kendi kuralları
çerçevesinde daha sınırlanmış ve daha az tartışma kaldıran bir biçime sokularak
genel kabul görmüştür. Bir metnin bilimselliğinin en temel kuralı, yazılan
çizilen ve savunulan iş ve verilerin vb. her isteyen tarafından tekrarlanabilir
yöntemlere, kurallara bağlı olması ve böylece alıntıların ve bulguların doğruluğunun
denetlenebilmesidir. Eğer bir Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu için
bilimsel bir görüş (rapor) yazıyorsanız, raporunuz bu yüzden metin içinde kaynakçası
ve dip notu numaralanmış olmalı; savurduğunuz görüşleri ve yaptığınız
alıntıları sadece ticari ÇED firmasının parası karşılığı yatırımcı şirket için
ürettiği ÇED raporundaki verilere değil; sayfa numarasına kadar kaynakçalandırıp,
olabildiğince bağımsız resmi olmayan bilgi ve kaynaklara dayandırmalısınızdır.
Yaptığınız iş halkın ve dünyanın
tamamını ilgilendirecek kadar başkalarının işi ise yani bir bilimsel metin
yazarı ve de bir de çevre sağlığı mesleği üyesi iseniz (ki bir halk sağlığı
bilimcisi ÇED raporu değerlendirmesi ve araştırmaları raporları yazması halinde
hem bilim yazarlığıdır hem de çevre sağlığı mesleği üyeliğidir) yaptığınız
işler şu davranış becerilerine uygun olmalıdır:
1.
Toplumsal
davranışları merak etmek,
2.
Halk
sağlığına eylemli (aktif) ilgisi olmak,
3.
Çevre
sağlığı ve güvenliğinin gereklilik olduğuna bireysel kanısı olmak,
4.
Diğer
bilimsel yaklaşımların liderliğinde veya ekibin bir parçası olarak çalışmak
için iyiniyeti olmak,
5.
Diğer
bilimsel yaklaşımların rolünü değerli bulma ve karşılıklı saygı,
6.
Sorun çözme
noktasında diğer mesleklerin uzmanlığına duyulan gereksinimi tanıma yeteneği,
7.
Sorunların
ve yanıtların bilinmediği durumlarda dürüstlük,
8.
Bağımsız
öğrenme isteği,
9.
Personel
gelişimi için çaba gösterme kararlılığı,
10.
Belirsizliklerle
ilgilenme yeteneği,
11.
Deneyimlerin
ışığında değişik düşünme ve gelişme yeteneği,
12.
Bireysel ve
toplumsal dürüstlük,
13.
Kendi
kendisinin önyargılarının farkında olma, nesnellik ve açık görüşlülük,
14.
Bilinçli
çevre dostu ve sağlıklı yaşam biçimlerinde örnek rol alma,
15.
Seçtiği iş
alanıyla ilgili gurur duyma ve inanma duygusu,
16.
Seçtiği
meslek yaşamında istek ve çalışkanlık,
17.
İnsan
hakları ve demokratik ilkelerde kararlılık,
18.
Herkes için
sağlık ilkelerinde kararlılık,
19.
İlgili
konularda ısrarcı ve kararlı olma,
20.
Halkı
ilgilendiren konularda ilkeli bir tavır alma için iyi niyet,
21.
Sorunlar
üzerinde onurlu bir uzlaşma arayışı için iyi niyet,
22.
Uygun
düzeydeki gizlilik gereksinimine saygı,
23.
Eylemleriyle
ilgili sorumlu olma ve sorumluluk alma iyi niyeti.
Yazımı, yine bir bilim insanının,
fizikçi Prof. Ross Hesketh’in cümleleri
ile kapatmak istiyorum: “Ben sadece kendi
duymak istediklerimi söyleyen bir bilim insanı istiyorum diyen bir toplum, çok
köklü yanlışları olan bir toplum demektir.”
Not: Haziran 2015 tarihinde Halkın sağlığı.org sitesinde yayınlanmıştır. Site yayınına son verince buraya taşıdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder